Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş “Medeniyet ve hoşgörünün şehri Hatay seçimlerde farkını ortaya koyacak. Hatay’ı göç dalgası altındaki çarpık kent ruhundan çıkarıp, üreten, kültür turizmindeki payını arttıran ve yerel dinamikleri ekonomiye kazandıracak çalışmaları başlatıyoruz” dedi.
‘KOLAYA KAÇMADIK’
Hatay’ın en ciddi beş sorunu nedir? Bu sorunlar için çözüm projeleriniz nelerdir?
Göreve başladığım günden itibaren şehrimizin en büyük sorunu olarak altyapı sorununu ele aldık. Şehrimizin birçok ilçesinde 60 – 70 yıllık içme suyu boruları kullanılıyordu. İçme suyu şebekesine kanalizasyon ve yağmur suyu karışıyordu. En önemli sorunumuz olan altyapı çalışmalarına eğilerek işe başladık. Arıtma tesisi yok denecek kadar azdı. Şehir merkezinin ortasından geçen Asi Nehri’ne kirli sular deşarj ediyordu. Kısacası sağlığımızı tehdit eden ne kadar unsur varsa karşı karşıyaydık. Asbestli, kurşunlu, bakırlı, içerisinde hem kanserojen hem de ağır metaller olan kurşundan, bakırdan, demirden insanlarımızı korumak için hızlı bir şekilde altyapıya yöneldik. Dörtyol’dan Samandağ’a, Hassa’dan Arsuz’a kadar birçok ilçede 8 tane arıtma tesisi bitirdik. Bunların hepsi çok modern. Asi Nehri’ne dünyanın beşinci, Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin birinci büyük membranlı atık su arıtma tesisini yaptık. Altyapı çalışmalarını bitirmeden üstyapı çalışmalarına geçmedik. Kolaya kaçmadık. Bu konudaki kararlı ve bilimsel çalışmamız devam edecek.
HERKESİ DAVET EDİYORUZ
Hatay, UNESCO tarafından gastronomi alanında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edildi bununla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim ?
Şehrimiz geçen sene içinde UNESCO’nun 26 gastronomi kenti arasında yerini aldı. 600’ün üzerinde mutfak lezzetine sahip bir kentiz. Dillere destan lezzetlerimizi onaylatmak için kolları sıvadık ve bunu yine hep beraber başardık. İstiyoruz ki tüm dünya bu lezzetlerin farkına varsın. Herkesi Hatay’a davet ediyoruz. Bu özel ve güzel lezzetleri yerinde tatmaya devam ediyoruz.
31 Mart’taki yerel seçimde yeniden CHP’nin belediye başkan adayı olan Lütfü Savaş projelerini Eren Aka’ya anlattı.
SPORUN SPORCUNUN YANINDAYIZ
Eğitim ve spor faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Eğitim ve spor bizim olmazsa olmazlarımız arasında. Çocuklarımızın, gençlerimizin kötü alışkanlıklardan uzak durması için bu iki konuya hassasiyetle eğiliyoruz. Spor kenti olma yolunda önemli adımlar attık. Kadın basketbol takımımız bir yıl arayla iki kez Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı müzemize getirdi. Her sene Avrupa kupalarında mücadele ediyoruz. Geçen sene EuroCup’ta yarı final oynadık ancak şanssız bir şekilde elenerek finale çıkamadık. Satranç takımımız iki kez Süper Lig’de şampiyon oldu. Erkek voleybolcularımız 1. Lig’de mücadele ediyor. İşitme engelli futbol takımımız kendi liginde şampiyon oldu. Hatayspor düşme hattındayken takıma sahip çıktık. Geçen sene, uzun senelerden sonra şampiyon oldu ve 1. Lig’ çıktı. Bu sene de 1. Lig’de zirveye oynayan bir takım. Türkiye Kupası’nda son 16’ya kaldı. Şehrimizin amatör takımlarına her fırsatta destek olduk. Sporun da sporcunun da yanında durduk. Türkiye’nin en büyük ikinci spor kompleksini inşa ettik. 22 farklı branşta hizmet veren bu kompleksimizden farklı ilçelerimizde de yapacağız. Elde ettiğimiz başarılar bize doğru yaptığımızı söylüyor. Gelecek nesillerin sporla, sanatla, bilimle iç içe olmasını istiyoruz.
BÜROKRATİK ENGELLERE TAKILDIK
Bildiğim kadarıyla bir deniz otobüsü projeniz var şu anda ne aşamada ?
Hayata geçmesi için de biz üstümüze düşen her sorumluluğu yerine getirdik. Gemi İskenderun’da limanda bekliyor. Ancak bürokratik engelleri aşamadığımız için seferlere başlayamıyoruz. Bu projemizi de diğerlerinde olduğu gibi hem ticaretimizi hem de turizmimizi canlandırmak için yapmayı planladık. Mersin’e, Kıbrıs’a ve Beyrut’a seferler düzenleyecektik. Bürokratik süreç devam ediyor. Umuyorum ki en kısa zamanda çözülür ve seferlere başlayabiliriz.
HÂKİM DEĞİL HADİM
Size göre belediye başkanı kimdir, kanunlarda tanımlanmış görevlerinin dışında toplumda bir misyonu var mıdır? Belediye başkanının kadim kültürümüzde niçin ‘şehir emini’ (belediye başkanı) olarak tanımladığını düşünüyorsunuz?
Belediye başkanı şehre hâkim değil hadim olan kişidir. Yani hizmet edendir. Ben şehrime, hemşerilerime hizmet etmek için görevimin başındayım. Başkanlık benim için kâğıtların altına atılan imzadan daha fazlasıdır. Makamda oturmak değil, hemşerilerimin sofrasına konuk olmaktır. Belediye başkanına ‘şehrin emini’ derler. Güvenilir, dürüst olduğu için. Hemşerilerimiz de bize güvendi ve bu önemli göreve bizi layık gördü. Şehrin emini olmak ve bunun sorumluluğunu taşımak benim için gurur verici.
ÖNCE HUZUR SONRA HİZMET
Hedefleriniz nelerdir? Döneminizin sonunda nasıl bir Hatay hayal ettiğinizi sorsam, nasıl bir tablo çizerdiniz?
Biz yola çıkmadan önce ‘Önce huzur sonra hizmet’ dedik. İlk hedefimiz hep huzur oldu. Çok şükür ki bu hedefimize ulaştığımızı düşünüyorum. Yedi yıldır yanımızda devam eden savaştan kaçarak ülkemizin farklı şehirlerinde yaşayan Suriyeli vatandaşlar ile ilgili çok haber duyduk. Ama şükürler olsun ki Hatay en ufak kötü bir olayla anılmadı. Amacımız buydu ve bunu başardığımızı düşünüyorum. Biz çocuklarımıza sevgi dolu, sağlıklı ve mutlu bir kent bırakmak istiyoruz. Tüm çabamız bu yönde.
BERABER BAYRAM YAPTIK, SEVİNDİK
Yerel siyaset ve uygulamalarının bir şehirdeki toplumsal barışı etkilediğini düşünüyor musunuz? Bir ‘şehir emini’ adayı olarak birlik, beraberlik, kardeşlik ve sağduyunun güçlenmesi için ne gibi düşünceleriniz var?
Hatay, yüzyıllardır farklı etnik köken ve dinden birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Biz bunu hep zenginliğimiz olarak gördük. Alevi kardeşlerimizin en önemli bayramlarından biri olan Gadir Hum’da ‘hırisi’ kaynattık, Paskalya’da yumurta tokuşturduk, Ramazan’da sahurda davul çaldık, Kurban’da, Hamursuz’da, Noel’de beraber bayram yaptık, sevindik. Bizi ‘biz’ yapan değerlerimize sahip çıktık. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Yerelde siyaset yapmak sadece yol, kaldırım, park yapmak değildir. Biz hemşerilerimizin gönlüne dokunuyoruz. Barış kenti Hatay’da sevgi içinde birlikte yaşamaya devam etmek istiyoruz. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürecek hiçbir olaya müsaade etmeyiz. Bunun için de ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.
İLKLERİN VE ENLERİN ŞEHRİ
Hatay sizce nasıl marka şehir oldu ?
Hatay için ilklerin ve enlerin şehri ifadesi kullanılıyor. Bence de bu doğru. Şehrimiz tarihi, jeopolitik ve karakteristik özellikleriyle büyük potansiyele sahip. Din turizminden yayla turizmine, sağlık turizminden deniz turizmine kadar turizmin kalbinin attığı bir şehiriz. Hatay’da mitolojinin de ayak izlerini bulursunuz hakikatin de. Bizim gayemiz bu güzellikleri tüm dünyayla paylaşmak.
TÜM PROJELERİMİZ DEĞERLİ
Hatay için en önemsediğiniz proje nedir?
Kentimiz için hangi projenin altına imza attıysak hepsi de birbirinden önemli projeler olduğu içindir. Altyapı çalışmalarının yeri başka çünkü sağlık her şeyin başında gelir. Her ne yaptıysak hemşerilerimizin mutluluğu için yaptık. Yedi yıldır komşumuz Suriye’de devam eden savaştan psikolojik ve ekonomik olarak çok olumsuz etkilendik. Ticaretimiz durma noktasına geldi. Sınır kapılarının kapanmasıyla lojistik sektörüyle uğraşan firmalarımız büyük sıkıntı yaşadı. Savaş öncesi Suriye ile günübirlik ticaret yapan ‘çantacı’ diye tabir ettiğimiz esnafımız büyük zarar gördü. Alışverişin ve ticaretin kalbinin attığı Uzun Çarşı esnafımız büyük zarar gördü. Günlük 750 bin dolar olan alışveriş hacmi bir anda sıfırlandı. Bu olumsuz etkileri bertaraf etmek istedik. Ticaretimizi yeniden nasıl canlandırabiliriz diye düşündük. Yüzümüzü Ankara’ya döndük. Kentimizin 5. Teşvik Bölgesi’ne alınması için imza kampanyası başlattık. EXPO’ya başvurduk ve kazandık. Dünyanın en önemli 3. organizasyonunu 2021 yılında gerçekleştirmeye hak kazandık. Tüm projelerimizin ortak paydasında vatandaşlarımızın moralini nasıl yüksek tutarız düşüncesi hâkim. Bizim için tüm projelerimiz çok değerli.
VATANDAŞLARIMIZIN SEVGİSİNİ HİSSEDİYORUZ
Siyasetin doğası gereği seçimlerde herkes size oy vermeyebilir, fakat seçildikten sonra toplumun genelinin sizi bir ‘şehir emini’ olarak benimseyeceğini düşünüyor musunuz? Toplumun genelinin sevgi ve kabulünün kazanılması ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Bize oy veren de vermeyen de benim hemşerimdir. Bugüne kadar kimseyi ‘O bize oy vermedi, bu bizden değil’ diye ayırmadık. 15 ilçemizin tamamına ihtiyaçlarına göre hizmet götürdük. Parti, ırk, din, mezhep ayrımı gözetmedik. Biz Hatay’ı seviyoruz. Kentimizi tüm değerleriyle ve dinamikleriyle seviyoruz. Vatandaşlarımızın sevgisini de hissediyoruz. Şayet bunun aksi olsa bu şehrin başkanı olabilir miydim? İçimizdeki eşitlik ve sevgiden dolayı halkımız bize bu görevi verdi. Bu görevi layıkıyla yerine getirmek de boynumuzun borcu.